Doğadan Çaldığımız Yeter / Artık Doğa İçin Çalalım!

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Gebelik Döneminde Tatil

Gebelikte sorun olmadığı sürece arzu ettiğiniz zaman, doktorunuzla görüşüp her şeyin yolunda gittiğini teyit ettikten sonra tatilinizi planlayabilirsiniz.

hamilelikte-tatil-buyuk

Ancak, gebeliğinin son ayında olanlar ve yüksek riskli gebelik kategorisinde olup yakın takip gerektiren düşük tehlikesi, erken doğum tehlikesi, gebeliğin hipertansif hastalığı gibi gebelik süreçlerini komplike eden durumları olan gebeler kontrollerinin yapıldığı tıbbi merkezden uzaklaşmamalı, doktorlarının izin verdiği kısıtlı aktiviteler dışında uzun yolculuklara, şehir dışı seyahatlere çıkmamalıdır.

Tatile çıkarken…

Son kontrolümüzden geçtikten sonra bavulumuzu toplamaya başlayabiliriz.Yüksek koruyucu faktörlü güneş kremleri,güneşten korunmak için geniş kenarlıklı şapkalar,ısı değişimini sağlıklı şekilde yapacak rahat,pamuklu kıyafetler bavulda mutlaka yer almalı,gebelik süreciniz hakkında bilgi sağlayacak dosyanız,tetkikleriniz yanınızda olmalıdır.Gideceğiniz tatil yöresinde kolaylıkla ulaşılabilen,24 saat hizmet bulabileceğiniz tam teşekküllü bir sağlık merkezinin olduğuna emin olmalısınız.Yolculuğa çıkarken uçak yolculuğunu tercih etmekte serbestsiniz.Basınç kontrollü kabinlerde yapılan hava yolculukları güvenli olmakla birlikte birçok hava yolu şirketinin gebenin sağlık durumunun uçmasına engel teşkil etmediğini gösteren bir sağlık raporunu istediği unutulmamalıdır.Ancak deniz aşırı ve çok uzun mesafe uçuşlarda rakım arttığından 02 seviyesi azalır,anne ve bebeği daha az 02 alır.Bu yüzden çok uzun mesafe uçak yolculukları tercih edilmemelidir..Hava yada kara olsun her türlü yolculukta gebenin 2 saatte bir en az 5 ila 10 dk dolaşması oluşabilecek bel,bacak ağrılarını azaltması açısından gereklidir..

Deniz ve Güneş

Tatilde güneş ışınlarının en zararlı olduğu öğle saatlerinde sahilde olmak yerine gölgede dinlenilmeli,bu saatlerde yorucu herhangi bir açık hava aktivitesinden kaçınılmalıdır.Gebe için denize girmek oldukça faydalı ve rahatlatıcı bir egzersiz şeklidir.Ancak yüzmek için havuz tercih ediliyorsa havuz suyundaki yüksek orandaki klorun vulvovajinal mantar enfeksiyonlarına sebep olabileceği unutulmamalıdır.Tatilde,düşme yada karın bölgesine travma olasılığı yüksek,ani basınç değişiklikleri yaşatabilecek sporlardan, aktivitelerden (su kayağı,rafting,yamaç paraşütü,scuba,ata binmek gibi..) uzak durulmalıdır.

Tatil ve Yemekler

Anne adayı için tatilde beslenmeye dikkat etmek, kullandığı vitamin ve mineral desteklerine önerildiği şekliyle devam etmek çok önemlidir. Yemeklerde çiğ sebze ve meyveleri tüketirken iyice yıkanmış, etlerin iyi pişmiş olduğuna dikkat edilmelidir. Yöresel yemekleri yerken temkinli olunmalı mümkünse iyice emin olmadığı besinleri tüketmemelidir. Beslenme programı tatil haricindeki gibi devam etmelidir. Tüm tedbire karşı ortaya çıkabilecek olan bulantı, kusma, ishalle kendini gösteren besin zehirlenmeleri, ateşli durumlar, dinlenmeyle geçmeyen kramplar,baş ağrıları dikkate alınmalı doktoruyla haberleşerek en yakın sağlık merkezinde tetkik edilmelidir.

Tatilimizi planlarken tüm bu noktalara dikkat etmeli, gerekli tedbirleri almayı unutmamalıyız.

Sorunsuz geçen, iyi planlanmış bir tatil hem kendi hem de bebeğimizin sağlığı için oldukça faydalı olacaktır.

21 Aralık 2010 Salı

"SAĞLIKLI SOHBETLER", HER PAZARTESİ KANAL48'DE.

"SAĞLIKLI SOHBETLER"DE BU HAFTA

27 ARALIK 2010 PAZARTESİ SAAT 18:00'DE;


20/12/2010 SAAT 18:00'DE;


13/12/2010 PAZARTESİ SAAT 18:00'DE;


6/12/2010 PAZARTESİ SAAT 18:00'DE;

"SAĞLIKLI SOHBETLER"

YENİ BİR TV SAĞLIK PROGRAMI:
"SAĞLIKLI SOHBETLER"

AHU HETMAN SUNAR;

HAZIRLAYAN & SUNAN: DR. ALİ NURETTİN GÜRSES

KANAL48'DE HER HAFTA PAZARTESİ GÜNLERİ SAAT 18:00'DE 1 SAAT SÜRECEK CANLI TV PROGRAMI "SAĞLIKLI SOHBETLER"DE HER HAFTA YENİ BİR UZMAN KONUKLA SİZLERDEN GELECEK ÖNERİLER DOĞRULTUSUNDA BİR SAĞLIK SORUNUNU TARTIŞACAĞIZ.

İLK PROGRAM: 6/12/2010
KONU: "ERGENLİK VE SORUNLARI"
KONUK UZMAN: DR. ERCÜMENT BEDİR
AHU HETMAN HASTANESİ
ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI UZMANI

16 Temmuz 2010 Cuma

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Halk arasında doğru bilinen yanlışlardan bazıları şöyle sıralanabilir:

“Gebelikte jinekolojik (vajinal) muayene yapılması düşüğe yol açar.”

Hamilelik döneminde vajinal muayane ve ultrason yapılmasının böyle bir etkisi yoktur. Gebelikte de rahim ağzına bakılmalı, smear kontrolu yapılmalı, vajinal enfeksiyon yönünden kontrol gerçekleştirilmeldir. Çok erken gebelikler ancak vajinal ultrasonografi ile görülebilir, dış gebelik ekarte edilebilir. Düşük sebeplerinin en büyük sebebi bebeğe ait sakatlıklardır, vajinal muayane bunu etkilemez.

“Perde asmak, uzanmak, ağır bir şey kaldırmak düşüğe yol açar.”

Gebelikte düşük sebepleri arasında bu durumlar söz konusu değildir, düşük daha çok bebeğe ait anormalliklere bağlıdır.

“Gebelikte diş tedavisi yapılmaz.”

Gebelikte her türlü diş tedavisi yapılabilir, gerekirse uyuşturucu ile diş tedavisi, dolgu yapılabilir; hatta istenirse uygun şartlarda diş röntgeninin çekilmesine izin verilebilir.

“Gebeler havaalanlarındaki dedektörlerden geçemezler”

Havaalanında içinde geçtiğimiz dedektörlerden radyasyon yoktur, bunlar metal dedektörlerdir. Gebeler bu metal dedektörlerden geçebilirler.

“Gebelikte cinsel ilişki zararlıdır”

Normal bir gebelikte son gebelik haftasına kadar normal cinsel ilişki devam edebilir.

“Gebeler bol yemelidir, istediği bir şeyi yemez ise bebeğin bir tarafı eksik olur.”

Bu düşünce Türk kadınının neden çoğunlukla balıketli olduğunu anlamak için güzel bir örnektir. Bizim kültürümüzde gebeler cam bir fanusa alınarak “gezme, dolaşma, kalkma düşük yaparsın diyerek bir yandan hareketliliği kısıtlanırken; öte yandan “sen hamilesin, aşırı yemelisin” denilmekte, gebelikte aşırı kilo alınmakta bebek 3- 4 kilo doğmakta geriye kalanlar kadına kalmaktadır. Gebelikte normal hayat tarzına devam edilmelidir, aşırı kilo almak doğru değildir. Anne adayı istediği şeyi yiyemeyince bir uzvu eksik olmaz ya da bebeğin sağlığı tehlikeye girmez.

“Doğum kontrol hapları kadını adetten keserek menopoza sokar.”

Doğum kontrol ilaçları her kullanan kadında adet miktarı ve süresini azaltırlar, bu beklenen ve istenen bir etkidir. Hap bırakıldığında tekrar normale dönülür, adet miktarı ve süresi ile menopoz arasında bir ilişki yoktur, doğum kontrol hapları menopoz yaşını etkilemezler.

“Doğum kontrol haplarının genç kızlarda kullanılması ileride kısırlığa yol açar.”

Doğum kontrol hapları kısırlık yapmaz, genç kızlarda tedavi amaçlı kısa ve uzun süre kullanılabilirler.

“Doğum kontrol haplarının gebelikten koruyuculuğu hemen başlamaz, bırakıldığında hemen hamile kalınmaz.”

Doğum kontrol ilaçları adetin ilk günlerinde başlandığında hemen koruyuculuğu başlar ve bırakıldığı ay hemen hamile kalınabilir.

“Doğum kontrol hapları 35 yaş üzeri kadınlarda kullanılmaz.”

Doğum kontrol hapları sağlık problemi olmayan kadınlarda menopoza kadar kullanılabilirler; ancak 35 yaş üzeri sigara içen kadınlarda kullanılmamalıdır.

“Spiral dış gebeliğe yol açar.”

Spiral yani rahim içi araçların böyle bir etkisi yoktur. Dış gebelik oranı spiral kullanmayan kadınla aslında aynıdır; ancak rahim içi gebelikler spiralden dolayı çok azaldığı için göreceli olarak dış gebelik oranı artmış gibi görülür. Spiral kullanan kadında rahim içi gebelik oranı çok nadir olduğundan bir gebelik durumunda öncelikle dış gebelik akla gelir, sanıldığı gibi spiral dış gebeliği artırmaz.

“Rahim ağzı kanseri kadınlarda görülen en sık 2. kanserdir, her 2 dakikada bir kadın bu yüzden ölmektedir.”

Bu örneği ilaç endüstrisinin bir veri çarpıtması olarak değerlendirmek uygundur. Kanser araştırmalarının yoğun olduğu Amerika ve İngiltere’de rahim ağzı kanseri ne sık olarak ne de öldürücü özelliği ile en sık görülen ilk 10 kanser arasında yoktur. Kanserler arasında görülme sıklığı tüm kanserlerin % 1’ inden azdır, rahim ağzı kanserine bağlı ölüm 100 bin’de 4’dür. Avrupa ülkelerini içeren kanser sıklığı istatistik çalışmasında rahim ağzı kanseri bütün kanserler arasında görülme sıklığı olarak 17. sırada yer almaktadır. Ülkemiz gibi tek eşliğin ve sünnetin olduğu ülkelerde görülme sıklığı daha düşük oranda beklenmektedir.

“Vajinanın iç kısmının da su veya sabunla temizlenmesi(vajinal lavaj) hijyen için gereklidir.”

Vajinada bulunan doğal floraya ait faydalı mikroorganizmalar asit üreterek vajinal enfeksiyonlara karşı korunma sağlar. Temizlik amaçlı yapılan lavaj ile bu bakterilerin uzaklaştırılması tam tersine florayı bozarak, vajinal enfeksiyonlara yol açar.

“Ameliyatla rahimin alınması erken menopoz neden olur ve kadının cinsel hayatı biter.”

Rahimin alınması yalnızca adet görmeyi ve çocuk doğurmayı engeller, yumurtalıklar alınmadığı sürece kadının menopoz yaşı etkilenmez. Rahim ile vajina çoğunlukla karıştırılarak aynı organ olduğu sanılmakta ve alındığında artık cinsel ilişki olamayacağına yanlış olarak inanılmaktadır. Rahmi alınan kadının cinsel fonksiyonları ve cinsel ilişkisi etkilenmez.

“Menopozda hormon tedavisi kansere neden olur.”

Menopozda ki hormon ilaçları 5 yıl sürekli alınır ise meme kanserinde 10 bin’de 8’lik bir artış yapabilir, kabaca bu risk binde bir denebilir. Bu çok düşük risk göz önüne alındığında menopoza girme aşamasında, ateş basması, terleme, uykusuzluk, sinirlilik gibi şikayetleri yüzünden yaşam standartları düşen kadınlar hormon tedavisi görebilirler. Zira bu şikayetler dışında kemik erimesi ve yaşam kalitesine de östrojen hormonunun faydası vardır, kalın barsak kanserini de azaltmaktadır.

“Rahmimde ur var!”

Aslında yabancı kökenli olan “tümör” kelimesinin Türkçe’ ye çevrilmesi, masum bir tercüme gibi görünüyor ancak anlamı bizim dilimizde farklı algılanıyor; bizler “ur” denince kanseri akla getiriyoruz. Kadınlarda çok sık görülen miyomlar, ur diye adlandırılmakta; “rahminizde ur var” denmektedir. Bunu duyan her kadın kendi dil kültürüne göre kanser olduğunu sanmakta ve paniklemektedir. Halbuki; “rahim uru” denen miyomlar, son derece masum, kadınların %20- 25’ inde görülebilen ve bir şikayet yapmadığı sürece tedavisi gerekmeyen oluşumlardır ve rahim duvarındaki kas dokularının büyümesi, yumru oluşturmasıdır. Bir kadın miyomla hamile kalabilir, doğurabilir, tekrar hamile kalabilir. Teorik olarak bir miyomun kanserleşme ihtimali bin’de 1 gibidir.

KAYNAK: http://www.memorial.com.tr/rehberler/saglik_rehberi/bu-mitler-kadin-sagligini-tehlikeye-atiyor/

27 Mayıs 2010 Perşembe

DENİZ / HAVUZ MEVSİMİ BAŞLIYOR

HAMILELIKTE%20HAVUZA

DENİZ / HAVUZ MEVSİMİ BAŞLIYOR

VAJİNAL ENFEKSİYONLAR ARTACAKTIR

Vajen tıpkı ağız boşluğu gibi yüzlerce DOST mikrobun bulunduğu bir bölgedir. Bu bölgenin dışarı ortama karşı korunaklı kalmasını, belli bir asit-baz dengesini (pH’ı) oluşturarak bu dost mikroplar sağlar.

Vücut direncinin düştüğü bir dönemde, genel bir enfeksiyon tablosu, kullanılmış yüksek dozda antibiyotik, v.b. durumlar bu asit-baz dengesi bozulur ve dost geçinen bu mikroplar zararlı duruma geçerler.

Vajinal enfeksiyonların başında mantar enfeksiyonları, trikomonaslar, Giardiazis, Klamidya gelir. En kötü huylu ve şiddetli seyredenler ise halk dilinde bel soğukluğu etkeni olarak bilinen GONORE’lerdir.

En sık rastlanan vajinal enfeksiyonların başında MİKOZLAR = mantar enfeksiyonları gelir. (Bu sıklığı, her kadının yılda ortalama 2 kez mantar enfeksiyonu geçirmesi olarak verebiliriz.)

Bir diğer karşımıza çıkan etken TRİCHOMONAS’lardır. Bunlar kamçılı parazitler olup, nemli ortam olarak vajinal bölgeyi pek severler. Cinsel yolla geçme özellikleri vardır. Eşler arasında gidip gelen Ping-Pong enfeksiyon oluştururlar. Eş ile birlikte tedaviyi zorunlu kılarlar.

En çok, eksik tedavi ya da yanlış tanı gereği (sadece MANTAR enfeksiyon tedavisi görüp aslında Trikomonas taşıyan kadınlarda) tedavi dirençli ve uzun süreli gibi görünür.

Yaz aylarında nem ve sıcaklık nedeni ile sıklıkla mantar enfeksiyonları görülür. Sık çamaşır değiştirme en akıllı korunma yöntemidir. Genel hijyen koşullarını yerine getiren kadınlarda mantar enfeksiyonu daha az sıklıkla görülecektir.

hamilelik_egzersizleri

Sulu ve nemli özellikteki en olumsuz ortam, çok kişinin ortak kullandığı yüzme havuzlarıdır. Havuzlara duş almadan girmek, havuz bakımının düzenli yapılmaması mantar enfeksiyonu yanısıra diğer enfeksiyon etkenlerinin de (Trikomonas, Klamidya, Giardiasis, v.b.) bulaşmasını kolaylaştıracaktır.

Cinsel yolla bulaşan gonore, sifiliz, herpes, kondilom gibi enfeksiyonların yerinde ve zamanında tanı konması gereklidir. Geç tanı ve uygunsuz tedaviler, bu etkenlerin genital organlarda kalıcı ve geriye dönüşü olmayan sorunlar yaratacaktır.

ÖNERİLER:

· Uygun hijyen kurallarına uymak gerekir.

· Vajen pH’ının bozulmasına yol açan VAJİNAL LAVAJ ve DUŞ’lardan kaçınmalıdır.

· Sık çamaşır değiştirmek gerekir. (Günde 1 kez)

· Adet dönemlerinde PED kullanılıyorsa PED’lerin sık değiştirilmesi; şayet mini tamponlar kullanılıyorsa bunların 2 saatten fazla kalmamasını sağlamak zorunludur.

· Çok kuvvetli antibiyotik kullananlar, şeker hastası olanlar, mantar enfeksiyonuna yatkındırlar.

· Ortak kullanılan havuzları, banyo ve duş kabinlerini kullanan kadınlar, fazlasıyla dikkatli olmalılar.

· Nem ve sıcak ortam mantar için en elverişli ortamlardır; jimlastik salonlarında terleyen, çamaşır değiştirmeyi erteleyen, vücudu saran sıkı giysi (kot v.b.) giyenler, pamuklu çamaşır yerine diğer tür naylon karışımı çamaşır kullananlar, sık çamaşır değiştirmeyen kadınlar; her zaman vajinal enfeksiyonlar için aday durumundadırlar.